bugün

entry'ler (372)

ama yine de iyi ilerledim

biraz iyi tarafından bak misali bir teselli, hayata iyi tarafından bakma gayesinin bir sonucu.

enclosure movement

namıdiğer çitleme hareketi. zamane toprak ağalarının köylüler tarafından işlenen toprakları çitle kapatıp bir güzel parselleyip sonra bunları özel çiftlik haline getirmeleri şeklinde oldu. sonra ne mi oldu? tabii ki her zenginin yaptığı gibi masa başına oturup bir başarı hikayesi yazdılar sonra bunu torunlarının torunlarına anlattılar.

guild hall

bir nevi avrupai lonca teşkilatına ait lokal. lonca mensupları burada yer, içer, şehir meselelerini burada konuşurlardı. bugün bile batı'da belediye binalarına verilen verilen isimlerdir bunlar.

die stadtluft macht frei

şehir havası insanı hür yapar anlamına gelen söz. bir yolunu bulup köyden kente göç eden köylüler serfken şehre göç edince özgürlüğü ilk kez tatmışlardı.

burger

ne senyörün ne de kilisenin üzerinde herhangi bir hak iddia edemediği kendi başına buyruk, kendi kendini yöneten hür şehirlileri tanımlayan statü. tabi die stadtluft macht frei atasözü sebepsiz çıkmadı ortaya.

tithe

dini bir kuruluşa (kilise) veya hükümete zorunlu vergi olarak ödenen paranın onda biri kadarının muhtaçlara verilmesi. bizdeki aşar (öşür) vergisine benzetebiliriz. zamanla kilise bu kavramı yozlaştırıp muhtaçların onda birlik hakkına da göz dikmiştir.

frontier spirit

imparatorluğun dinamik, durmadan genişleyen bünyesi içinde yeşeren ve gelişen gözetleme, inceleme, haber alma, olayları realist bir biçimde değerlendirme ve yorumlama zorunluluğu yaratıyordu. yeni şartlara ve sorunlara süratle cevap bulabilme ve intibak edebilme, daima maceraya atılabilme heyecanı ve özel bir ruh yapısının teşekkülü. işte biz buna sınır boyu ruhu diyoruz.

cin görünce cinin üzerine tonik atan ateist

ilahi komedya.

episkopal

ilerici olduklarını iddia ederler oysa sadece liberallerdir. orta çağın toprak ağaları, şimdinin aristokratları. genelde babadan zengin olan cünyır kitle.

muhtesip

ihtisap sistemi içinde kendine görev edinen kimse, günümüzün zabıtası.

riba

tefecilik olarak tercüme edilse de yer yer faizcilik manasında da kullanılır. oysa kur'an-ı kerim'de faiz fevz kökünden gelir. "allah bey'i(mal ve hizmet mübadelesini) helal, ribayı haram kılmıştır. katmerli riba yemeyiniz." (bakara 275)

ıtriyat

geçmişin esans günümüzün kozmetik işi. ıtriyat endüstrisi toledo'da epeyce gelişmişti epey eskiden.

gresham kanunu

kötü para, iyi parayı kovar ilkesi. kısaca paranın kıymetli maden ayarını düşürmek, yani bir nevi enflasyona gitmek. iktisadi boyutu bir yana siyasi olarak da çöküntülere sebebiyet verecek bir hamle.

pneuma

hava ve ateş karışımı sıcak bir soluk. nefes veya ruh(un esası) gibi anlamlara gelir.

amerika

baktı rusya ile sıcak çatışmaya girse zibilyon dolar zarar edip bir de üzerine zaiyat verecek. her hıyarım var diyene tuzlukla koşan bir enayi bulunca da verdi tabi tuzluğu saldı bunu rusya'ya. 61 milyar dolara ukrayna'yı taşeron gibi kullandı. kissinger mezarında zevkten dört köşe olmuştur.

aile içi otorite

aristo politika adlı eserinin ı. kitabının sonlarında bu otoritede rol oynayan bütün aile bireylerine uygun, ortak ruhun öneminden bahseder. bu ortak ruhtan bahsederken esirde bulunan ruhun düşünceden yoksun oluşuna, kadında ise akıl bulunmakla beraber bunun tam olarak çalışmayışına (inoperative olduğuna), çocukta ise aklın mevcut olduğuna lakin gelişmemiş oluşuna dikkat çeker.

peripatos

platon'un akademia'sına rakip olarak öğrencisi aristo tarafından kurulan günümüzün lisesi, aristo'nun derslerini ayakta gezinerek anlatması sebebiyle namıdiğer gezinenler okulu.

konvansiyonel veya müessesevi esirlik

insanlar arasındaki biyolojik eşitsizlikten doğan doğal esirlik yanında bir de konvansiyonel veya müessesevi esirlik vardır. mesela savaş esirliği gibi. aristo mantıki tutarlılığını koruyabilmek için düşüncesini aşırılığa kaçmış bir teze dönüştürmüştür. savaşta yenilen düşmanın, kral ve kumandanlardan başlayarak alınan esirlerin de doğal esirlerle aynı statüde yer edineceğini savunmaya şöyle bir mantıkla devam eder: yenen yenilenden daha üstün, daha iyi birtakım niteliklere sahiptir ve dolayısıyla bu ona emretme hakkı verir şeklinde absürt bir düşünce. tabi siyasal bilimler literatüründeki güçlü haklıdır doktrinine çok yakın bir görüş olduğu da aşikar.

savaş

totaliter sistemlerin, elit ve öncü bir sınıfın fantezilerini gerçekleştirmek amacıyla milyonların hayatını göz kırpmadan feda etmeye hazır oldukları bir tiyatro.

platon

mutlu ve düzenli bir devlet bünyesi yaratabilmek için kadınlar ve çocukların bütün toplumun ortak malı olması gerektiği düşünü benimsemiş feylesof. bu kavat ruhlu feylesof kardeşimize göre kadınlar ortak olunca doğan çocukların kimden olduğu belli olmayacak; baba oğul birbirini tanımayacak , bu şekilde de herkes herkesle kardeş olacaktır bu devlet düzeninde.